Muzaffer İzgü ile daha önce tanışmış mıydınız? Türkiye’nin en çok okunan gülmece,genç ve çocuk kitapları yazarlarındandır. 107 kitap, ikiyüze yakın radyo oyunu yazmıştır. Bu kitaplardan 76 tanesi çocuk kitaplarıdır. Yazar, çocukların kitap okumasına büyük önem vermiş, çocuk okuru olmayan bir toplumun büyük okurunun olamayacağını savunmuştur.
Size bu yazımda tanıtacağım kitap ise, Muzaffer İzgü’ye ait Bilgi Yayınevi’nden çıkan Hayri Potur Harry Potter’a Karşı kitabı. İlköğretim çağındaki çocuklar için enfes bir eser. Günümüzde Harry Potter hayrını olmayan çocuk yok. Ama bu kitabı okuduktan sonra Hayri Potur hayranlarının da artacağına kuşkum yok.
Yakın arkadaşımın kızı tam bir Harry Potter fanatiği. Şu ana kadar çıkan bütün Harry Potter kitaplarını okudu. Bu kitabı kendisine verdiğimde başlangıçta tereddüt etti. Harry Potter’ın kötü bir taklidi olabileceği düşündü. Ancak okuması için ısrar ettim. Nitekim okudu ve kitabı çok beğendi. Sorduğumda beğenmesinin iki nedeni olduğunu belirtti. Birincisi; kitaptaki kahraman Harry Potter’ın taklidi değil, ilgisi bile yok. Bambaşka bir karakter ve çok sevimli. İkincisi; bu karakter daha bizden ve kitapta bizimle (Türkiye) ilgili bir çok bilgi var.
Ben de okuduğumda benzer şeyleri düşündüm. Evet kitabı ben de okudum. Okumadığım bir kitabı burada öneremem. Okumadığım bir kitabı, bir çocuğa asla teslim edemem. Ayrıca çocuk kitaplarını okumayı da çok seviyorum. Konumuza geri dönecek olursak, kitap incelikle kurgulanmış. Zaman geçişleri ustaca yapılmış. Kötü bir taklit asla değil. Tamamen orijinal bir karakter oturtulmuş. Kitapta sihir filan yok.Korku ögeleri de içermiyor. Harry Potter kitaplarındaki gibi rüyalarınıza girip kabusunuz olacak karakterler, yaratıklar yok. Sadece hayaller var. Bu da çocukların yaratıcılığını geliştirirken; gerçek dışı unsurlardan çocukları uzak tutuyor. Sihir diye bir şeyin olmadığı ısrarla vurgulanıyor. Bunu sevdim.
Kitapta bir çok faydalı bilgiler de mevcut. Özellikle kültürel ögelerin sayfalara serpiştirilmesini çok sevdim. Çocuklar salt zaman geçirmiyor, aynı zamanda bir çok bilgiyi de bu kitabı okuyarak öğreniyorlar. Muzaffer İzgü, geleneklerine bağlı bir yazar. Ayrıca kitap akıcı bir dille yazılmış. Çocuklar hızla okuyup sıkılmadan bitirebiliyorlar.
Kitabın konusuna biraz değinecek olursak;
Hayri Potur dünyaya henüz yeni geldiğinde babaannesi onu görür ve bir yıl önce vefat etmiş olan eşine benzetir. İsmini Hayri koymak ister. Hayri’nin anne ve babası bu fikre olumlu bakar ve bebeklerinin adını Hayri koyarlar. Babaanne Hayri Potur’un tüm bakımı üstlenir ve onunla ilkokul çağı gelene kadar ilgilenir. Okula başlama zamanı gelip çatmıştır. Babaanne ve torunu okula kayıt yaptırmaya gittiklerinde hayatlarını değiştirecek bir şey öğrenirler. Kendi yaşadıkları şehirden çoook uzaklarda yaşayan aynı isimde bir çocuk vardır ve bu çocuk dünyaca ünlü bir karakterdir, Harry Potter. Okul vasıtası ile öğrendikleri bu karakterin kitabını alırlar ve hemen okurlar. Hayri artık çok farklı bir yaşama adım atmıştır. Harry Potter sayesinde düş dünyası bambaşka bir çehreye bürünmüştür. Ayrıca ismi sayesinde de arkadaşları ve tüm okul arasında popüler olmuştur.
Hayri, başarılı ve iyi bir çocuktur. Aynı zamanda yardımsever ve saygılıdır. Olumsuz durumlara yapıcı çözümler bulan, çevresini olumlu bir şekilde etkileyen bir yapısı vardır. Bu süreçte onun en yakın arkadaşı da babaannesi Hayriye Hanım’dır. Hayriye Hanım’da torunu gibi düş kurmayı seven, torununa düş kurarken eşlik eden akıllı ve komik bir karakterdir. Düşlerinde Hayri Potur’un başı derde girdiğinde hemen imdadına koşan, ona “Düş Bankası”nın kapılarını açan Hayriye babaanneden başkası değildir.
Kitapta Hayri Potur hayalleri ve gerçek yaşamı ile gözlerimizin önünde büyüyor ve bize türlü türlü bilgileri hissettirmeden veriyor. Son olarak sözde sihirlerle yardımcı olduğu arkadaşının ve ailesinin de takdirini topluyor. Hikaye mutlu sonla noktalanıyor. Bize düş kurmanın güzelliğini ve düşlerin gücünü bir kez daha hissettiriyor.
Peki bu kitabı neden okul öncesi değilde, sonrası için öneriyorum?
- Kitap biraz uzun. Bir oturuşta okunmuyor. Okul öncesi çocuklarının da o kadar tahammülü olmuyor.
- Kitapta daha az resim var. Bol resimli kitaplara ihtiyaç duyan okul öncesi çocuklarına, kitap biraz yalın gelebiliyor.
- Kitabın bir kaç sayfasında argo diye tabir edebileceğimiz bir iki kelime kullanılmış ( bence kitaptaki tek olumsuz yön bu). Bu ilköğretim çağındaki çocukları pek etkilemeyecektir. Çünkü günlük yaşamlarında da bu kelimeleri sıklıkla duyduklarına eminim.
- İçerdiği bilgiler okul öncesi dönem için biraz soyut kalabilir. Ama ilköğretim dönemi çocuklarının edinmesi gereken bilgiler.
- Kitaptaki düş ve gerçek yaşam geçişleri hızlı ve hissettirilmeden kurgulanmış. Okul öncesi dönem çocukları düş ile gerçek yaşam hikayesini ayırt edemeyebilir.
Nitekim, okul öncesi dönem çocuklarına olmasa bile ilköğretim dönemi çocuklarına önerebileceğim çok keyifli bir kitap. Kitap hakkında detaylı bilgi edinmek ve satın almak isterseniz buradan linke ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz.
Çocuk kitapları okumayı çok seviyorum, o zaman önce ben okurum, bir kaç yıl sonra da çocuklara okuturum artık, paylaşımınız için teşekkürler, sevgiler 🙂
Keyifli okumalar dilerim 🙂